Eskişehir Masaj Salonu-Masöz Esra

Eskişehir Masaj Salonu-Masöz Esra

Eskişehir Masaj Salonu-Masöz Esra Nihayet adam işini tamamlamış oldu ve telaşla onlara yöneldi. “Efendim acaba – ” diye söze başladı Miranda. “Bu kitapçı dükkânı beyler için, ” dedi adam düşmanca bir ses tonuyla. (pehhhhh) “Aa, ” diyerek geri çekildi Miranda, insanın davranışına çok bozulmuştu. Gene de Malory’nin kitabını almayı çok istiyordu, o yüzden gururu bir yana bıraktı gülümsedi ve sözüne devam etti. “Özür dilerim. Fark etmemiştim fakat ümit ederim ki – ”

“Buranın beyler için bir dükkân bulunduğunu söyledim.” adamın boncuk kadar küçük gözleri iyice kısıldı. “Lütfen kibarca burayı terk edin.” Kibarca? Adama bakakaldı. Dudakları hayretle birbirinden ayrıldı. Kibarca? “Gidelim, Miranda” dedi Olivia, onu kolundan tutarak. “Gitmeliyiz.” Miranda dişlerini sıktı ve olduğu yerde adeta çakılıp kaldı. “Bir kitap satın almak istiyordum.” “inanırım öyledir, ” diye yanıt verdi kitapçı sevimsiz tavrını sürdürerek. “bayanların kitapçı dükkânı bir tek çeyrek mil ötede.” “Benim istediğim kitap hanımefendilerin dükkânında yok.” Adam aptalca sırıttı.

Eskişehir Masaj Salonu-Masöz Esra

Eskişehir Masaj Salonu-Masöz Esra “Demek ki onu okumanız sakıncalı.” “Efendim, bu mevzuda yorum yapma konumunda olduğunuza inanmıyorum.” dedi Miranda soğuk bir tavırla. “Miranda, ” diye fısıldadı Olivia. Gözleri devasa açılmıştı. “Bana bir dakika ver, ” dedi Miranda Olivia’ya, ufak itici adamdan gözlerini hiç ayırmadan. “Efendim çok param olduğu mevzusunda sizi temin ederim. Ve sadece Arthur’un Ölümü’nü incelememe izin verirseniz beni buradan ayrılmaya ikna edebilirsiniz.” Adam kollarını önünde kavuşturdu. “Ben hanımefendilere kitap satmıyorum.” Artık fazla oluyordu. “Özür dilerim, ne dediniz?” “Çıkın, ” diye bağlarırdı, ağzından tükürükler saçarak. “Yoksa sizi çıkartmak için zor kullanmam gerekecek.” “Hata yapmış olursunuz, efendim, ” diyerek karşılık verdi Miranda sertçe.

“Siz bizim kim olduğumuzu biliyor musunuz?” aslına bakarsak mevki, makam konuşturmak onun huyu değildi fakat vaziyet onu gerektiriyorsa bunu yapmaktan da kaçınmazdı. Kitapçı etkilenmişe benzemiyordu. “Benim için kesinlikle fark etmez.” “Miranda, ” dedi Olivia yalvaran bir sesle. Son aşama huzursuz görünüyordu. “Ben kadın Miranda Cheever’ım, Sör Rupert Cheever’ın kızıyım, bu da, ” dedi Miranda savunurcasına, “Leydi Olivia Bevelstoke, Rudland Kontu’nun kızı. Bu konudaki tutumunuzu yeniden gözden geçirmenizi tavsiye ederim.” Onun mağrur bakışlarına aynısı ile karşılık verdi adam. “nalet olası Prenses Charlotte bile olsanız umurumda değil.