Eskişehir Masaj Salonu
Eskişehir Masaj Salonu
Eskişehir Masaj Salonu Normalde sokakta görse başını çevirip İkinciye bakmayacağı bir tipti. Fakat bu gece ikinci kez -hatta yeniden yeniden bakmak istemiş- hep yanında olmak istemişti. Ona soramadığı sorular vardı hâlâ ve cevaplarını alana kadar da rahat etmeyecekti. Ne simyacı ama. Altın değerinde bir randevuyu kurşuna çevirmişti. Şimdi ise batırdığı işi iyi mi düzelteceğini düşünmek zorundaydı. Kapıyı açıp otomobilden indi. O anda yandaki evin kapısı açıldı ve Harley Montoya verandaya çıktı.
“Eee, büyük randevu nasıl gitti bakalım?” diye gürledi. Aslında Harley’in sesini yükseltmesine hiç gerek yoktu. İki Nefes Al cv, Harley’nin teknesinin bakımını yapmak için kullandığı daracık bir araba yolu ile ayrılıyordu yalnızca. Kış gecesinin sessizliğinde ses kötü hâlde yayılıyordu. Fakat Harley her insanın kendisi benzer biçimde sağır bulunduğunu sanıyordu. Bilindiği kadarıyla adı, anne ve babası tarafınca verilmişti ve Montoya ailesine özgü bir isimdi. Ama inşaat işinden bir servet kazandığı yıllarda isminin bir motosiklet markasından geldiği söylentileri dolaşırdı. Aslına bakarsanız insan ona bakınca bir Harley Davidson’cı olduğundan şüphe etmezdi.
Eskişehir Masaj Salonu
Eskişehir Masaj Salonu Şimdi seksenlerindeydi ve artık birazcık yumuşamıştı ama gene de o meşhur motosiklet imajını akla getiren sağlam ve kaslı yapısını koruyordu. “Kör randevu işte,” dedi Julius cipin kapısını kapamadan önce. “Pek iyi gitmedi. Bilirsin, genelde bu şekilde olur. Ayrıca bu gece Grace ile buluşacağımızı Cloud Lake’de oturan hepimiz mi biliyor? Bu iyi mi iş yahu?” “Aşağı yukarı,” dedi Harley. “Erken geldin. İşi batırdığını tahmin ettim. Nerede mesele çıktı?” “Witherspoon’u öldürüp öldürmediğini sorma hatasında bulundum. Tepesini attırdım.” “Hadi canım,” dedi Harley dalga geçerek.
“bu şekilde bir şeyi sormak nereden aklına geldi be kardeşim? Böyle soru mu olur?” “Tepkisini merak ettim.” “Görünüşe bakılırsa merakını gidermişsin. Sana Grace Elland’da katil kumaşı olmadığını söylemiştim. İş hanımlara gelince tam bir geri zekâlı şeklinde davranıyorsun.” “Farkındayım.” “her neyse takma kafana,” dedi Harley. “Anlaşılan ikiniz de bir süre daha buralarda olacaksınız. Kartlarını doğru oynarsan bir şansın daha olabilir.” “öteki bir deyişle pozitif yönde düşünmeye çalışayım, öyle mi?” J ayne Ann Krentz “Hayır canım sen de,” dedi Harley ters ters. “olumlu düşünce saçmalığından değil, akıllı bir strateji tutturmaktan bahsediyorum. Senin güçlü yönün strateji ve planlama, evlat.